Uluköy Mağarası’ndan Mezopotamya’ya: Tarım Toplumuna Geçişin Sessiz Tanıkları
Uluköy Mağarası’ndan Mezopotamya’ya: Tarım Toplumuna Geçişin Sessiz Tanıkları
Kızıltepe’deki Uluköy Mağarası’nda ortaya çıkarılan yeni Paleolitik buluntular, bölgenin tarım devrimine geçişteki kilit rolünü ve Mezopotamya’daki kültürel sürekliliği yeniden gündeme taşıdı.
Kızıltepe’deki Uluköy Mağarası’nda ortaya çıkarılan yeni Paleolitik buluntular, bölgenin tarım devrimine geçişteki kilit rolünü ve Mezopotamya’daki kültürel sürekliliği yeniden gündeme taşıdı.
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, Mezopotamya’nın kalbinde yer alan Gurs Vadisi'ndeki Uluköy Mağarası’nda yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan Paleolitik döneme ait yeni buluntular, bölgenin insanlık tarihindeki eşsiz konumunu bir kez daha gösterdi.
Arkeologlar, Uluköy Mağarası’nda avcılık-toplayıcılık dönemine ait obsidyen aletler, hayvan kemikleri ve yontma taş aletler gibi çok sayıda buluntuya ulaştı. Bu buluntular, Mezopotamya'nın kuzeyinde yer alan ve "insanın doğaya karşı ilk ayak izlerinin" bulunduğu Şanidar Mağarası’na olan coğrafi yakınlıkla birlikte değerlendirildiğinde, bölgenin avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik tarım toplumuna geçişte önemli bir geçiş alanı olduğunu ortaya koyuyor.
Şanidar’ın Gölgesinde Bir Kavşak
Kuzey Irak’ta bulunan ve Neandertallerin mezar uygulamalarıyla bilinen Şanidar Mağarası, bugünkü Mardin’e kuş uçuşu yaklaşık 200 kilometre mesafede yer alıyor. Şanidar’da tespit edilen çiçekli mezar ritüelleri ve ölü gömme pratikleri, bölgedeki insan topluluklarının kültürel derinliğini gözler önüne sererken, Uluköy Mağarası’ndaki buluntular bu kültürel sürekliliğin kuzey Mezopotamya boyunca nasıl yayıldığını gösteriyor.
Arkeologlar, Uluköy’de keşfedilen obsidyen aletlerin ve taş işçiliğinin, Mezopotamya’da hem mobil avcı gruplarının hem de ilk yerleşik toplulukların kullandığı temel teknoloji olduğunu belirtiyor.
Tarımın Ayak Sesleri
Yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan Neolitik devrim, avcı-toplayıcı toplulukların yerleşik yaşama ve tarıma geçiş süreci olarak biliniyor. Uluköy Mağarası’ndaki izler, Mezopotamya’nın bu kritik dönüşümde oynadığı merkezi rolü güçlendiriyor.
Bölgede bulunan kemik kalıntıları ve taş aletler, avcılığın yanı sıra yavaş yavaş sabit kamplar kurulmaya başladığını, hayvanların ve bitkilerin yönetilmesine dair ilk işaretlerin görüldüğünü gösteriyor. Uluköy Mağarası böylece, insanlığın doğadan kopmadan, doğayı yönetmeye başladığı ilk deneyimlerin izini taşıyor.
Mezopotamya’nın Sessiz Hafızası
Bölgedeki arkeolojik çalışmalar, Mezopotamya’nın sadece yazılı tarihin başladığı coğrafya değil, aynı zamanda insanın sosyal ve ekonomik açıdan en köklü dönüşümlerine ev sahipliği yapan bir geçiş sahnesi olduğunu kanıtlıyor.
Arkeolog Doç. Dr. Ergül Kodaş’ın yürüttüğü kazılarda elde edilen yeni buluntuların analizleri sürüyor. Uzmanlar, özellikle obsidyen aletlerin geniş ticaret ve değişim ağlarına işaret ettiğini, bunun da dönemin kültürel etkileşimlerini anlamada önemli bir pencere açtığını belirtiyor.
Devlet Desteğiyle Süren Çalışmalar
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mardin Valiliği ve Mardin Müze Müdürlüğü’nün desteklediği Uluköy kazıları, bölgenin tarih öncesi mirasının korunmasına ve dünya çapında tanıtılmasına büyük katkı sağlıyor.
Uluköy Mağarası'ndan çıkan her yeni parça, Mezopotamya'nın insanlık tarihi içindeki benzersiz rolünü daha da görünür kılıyor.
Kaynak:X
Mardin HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.