Ateşkesin Ardından Körfez Dengesi: NATO Zirvesi Gölgesinde Yeni Güvenlik Arayışı
Ateşkesin Ardından Körfez Dengesi: NATO Zirvesi Gölgesinde Yeni Güvenlik Arayışı
İran-İsrail geriliminde sıcak çatışma yerini diplomatik ateşkese bıraktı. Körfez ülkeleri, NATO zirvesinde yeni güvenlik mimarisine dair mesaj verirken, bölgesel dengede kendi pozisyonlarını yeniden inşa ediyor.
İran-İsrail geriliminde sıcak çatışma yerini diplomatik ateşkese bıraktı. Körfez ülkeleri, NATO zirvesinde yeni güvenlik mimarisine dair mesaj verirken, bölgesel dengede kendi pozisyonlarını yeniden inşa ediyor.
İran ile İsrail arasında ABD destekli operasyonlar sonrası başlayan ve Körfez’de paniğe yol açan askeri tırmanma, geçtiğimiz günlerde ilan edilen ateşkesle şimdilik durulmuş görünüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın, "kontrollü gerilim" stratejisi kapsamında İran’a yönelik doğrudan misillemeden kaçınması ve İran’ın saldırılar öncesinde Washington’u bilgilendirmesi, Körfez’de yeni bir diplomatik sayfanın açılmasına olanak tanıdı.
Katar’daki El-Udeyd Üssü'ne yönelik İran saldırısı sonrası yaşanan diplomatik kırılma, özellikle NATO'nun Brüksel'de düzenlenen olağanüstü zirvesinde gündemin merkezindeydi. Körfez ülkeleri, NATO platformunda ilk kez doğrudan hedef haline gelmiş bölgeler olarak güvenlik garantisi arayışlarını daha güçlü dile getirdi. Suudi Arabistan, BAE ve Katar heyetlerinin katıldığı özel oturumlarda, bölgede hibrit tehditlere karşı ortak savunma mekanizmalarının kurulması çağrısı öne çıktı.
Yeni Denge Arayışı
Ateşkesle birlikte Körfez'de tansiyon düşse de stratejik kırılganlıklar baki. İran’ın hem ABD üslerini hem de Körfez topraklarını hedef alabileceğini açık şekilde beyan etmesi, bu ülkelerde savunma ve diplomasi ekseninde yeni bir denge ihtiyacını doğurdu. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve Fransa ile askeri teknoloji iş birliklerini artırma kararı alırken; Kuveyt ve Umman, tarafsızlık ilkesini koruyarak diplomatik ara buluculuk rollerini pekiştiriyor.
Enerji ve Su Krizi Derinleşiyor
Hürmüz Boğazı üzerinden geçen petrol sevkiyatlarının aksaması, Körfez ülkelerinin enerji güvenliğinde kırılganlığı gözler önüne serdi. Haziran ortasında yaşanan 12 günlük tedarik kesintisinin ardından, petrol fiyatları yüzde 14’e varan artış gösterdi. Özellikle Katar ve BAE gibi deniz suyu arıtma tesislerine bağımlı ülkelerde radyasyon sızıntısı ihtimali, su krizini tetikledi. Katar Enerji Bakanlığı’nın “3 gün içinde susuz kalabiliriz” açıklaması hâlâ zihinlerde.
Diplomasinin Çıkış Yolu
Körfez ülkeleri, ateşkesi geçici bir rahatlama olarak görse de asıl çözümün bölgesel diplomaside olduğunun farkında. Riyad, Tel Aviv’e karşı daha temkinli mesajlar verirken; Abu Dabi, Tahran’la gizli görüşmelere hız verdi. NATO zirvesinde ise Körfez, “ne İsrail ne İran” eksenine saplanmadan, güvenliği çok kutuplu denge siyasetiyle sağlama stratejisini vurguladı.
Haber: Mustafa Emre Kadimoğlu
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.