Mardin’in Mazıdağı ilçesinde, belediye meclisinin kararıyla ilçedeki halk kütüphanesinin tahliyesine yönelik başlatılan süreç, eğitim camiasında ve halk arasında büyük yankı uyandırdı. Yüzlerce öğrencinin sınavlara hazırlandığı, ders çalıştığı ve bilgiye erişim sağladığı tek kamuya açık alanın kapanma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, bu gelişmeye karşı Eğitim Sen’in sessiz kalması kamuoyunda tepki topladı.

DEM Partili Mazıdağı Belediyesi’nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği resmi ihtarnameyle, ilçe kütüphanesinin 15 gün içinde tahliye edilmesini istemesi üzerine başlayan tartışmalar, sendikal sessizlikle daha da dikkat çekici bir hâl aldı.

Genellikle hükümetin eğitim politikalarına karşı sert çıkışlarıyla tanınan Eğitim Sen’in, bu kez sessiz kalması, “Eğitime değil, siyasete mi duyarlılar?” sorularını da beraberinde getirdi.

Mazıdağlı öğrenciler, “Kütüphanenin kapanması demek, bizim geleceğimizin elimizden alınması demek” ifadeleriyle tepkilerini dile getirirken, Eğitim Sen’in bu konuda henüz bir açıklama yapmaması kamuoyunda çifte standart tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Veliler ve eğitim gönüllüleri, bu sessizliğin sadece siyasi pozisyonlara göre belirlenen bir refleksin ürünü olduğunu öne sürerek, “Konu eğitimse, her siyasi görüşe karşı aynı duyarlılık bekleriz. Aksi hâlde bu bir sendikal değil, ideolojik pozisyondur” yorumunda bulundu.

Mazıdağı gibi kırsal bir ilçede kütüphane gibi kritik bir eğitim altyapısının ortadan kaldırılması, sadece fiziksel değil, sembolik bir yıkım olarak da değerlendiriliyor.