Mardin’de “Seyyar Kültür” Tartışması: Geleneğin mi, Tüketimin mi Ürünü?
Tarihi dokunun modern yüzü
Mardin, taş evleri, dar sokakları, dinlerin ve dillerin buluştuğu zengin kimliğiyle Türkiye’nin ve dünyanın ilgisini çeken önemli bir kültürel miras kenti. Ancak son yıllarda bu sokaklarda, özellikle turist yoğunluğunun arttığı alanlarda “şal bağlama”, “fal bakma” ve “kına yakma” gibi seyyar hizmetler ön plana çıkmaya başladı.
Geleneğin izinde mi, yoksa yeni bir ticaret mi?
Mardin’de uzun yıllardır kına geceleri, düğünler, özel günler gibi ritüellerde kına kullanılır; kadınlar arası şal bağlama, baş örtüsü stilleri ise aile içi geleneksel bir paylaşım olarak görülür. Ancak sokakta “şal bağlama” adı altında para karşılığı yapılan gösteriler, yerel halk tarafından gelenekten kopuk ve ticari amaçlı “devşirme” uygulamalar olarak değerlendiriliyor.
Benzer şekilde fal bakma kültürü, Anadolu’nun bazı bölgelerinde kahve falı gibi sohbet içinde yer alsa da, Mardin özelinde köklü bir geleneğe sahip değil. Bugünlerde “mistik” bir hava verilerek turistlere sunulan bu hizmetler, aslında modern pazarlama taktiklerinin bir ürünü olarak görülüyor.
Para tuzağı mı, kültürün yeni yüzü mü?
Yerel sanat tarihçileri ve kültürel miras araştırmacılarına göre, bu tür sokak performansları daha çok “anlık deneyim” satmaya yönelik. Yerel halk, Mardin’in otantik dokusunun turistik eğlenceye indirgenmesinden rahatsız.
Öte yandan bazı esnaf ve turizm işletmecileri, bu uygulamaların kente ekonomik katkı sunduğunu, şehri daha “canlı” kıldığını savunuyor. Ancak çoğu Mardinli, bu uygulamaların kültürel bağlamdan koparıldığını ve kentin özgün imajını zedelediğini düşünüyor.
Kültür mü, ticarileşmiş gösteri mi?
Uzmanlar, Mardin gibi köklü kültürel mirasa sahip şehirlerde “yerel değerlerin korunması” gerektiğinin altını çiziyor. Geleneksel motiflerin ticarileştirilmesi, kısa vadede gelir sağlasa da uzun vadede kültürel bozulmaya ve kimlik erozyonuna yol açabiliyor.
Sonuç: Mardin kendi değerlerine sahip çıkmalı
Mardin’in gerçek kültürel zenginliği, derin tarihinden, çok dilli, çok dinli yapısından ve yüzyıllardır süren otantik yaşamından geliyor. Seyyar şal bağlama, fal bakma ve kına yakma gibi sonradan türeyen uygulamalar, kentin özüne yabancı olduğu gibi, turistlere sunulan “gerçek” Mardin deneyimini de gölgeliyor.